29 Mayıs 2008 Perşembe

Tatile Az Kaldı.....

Haziranın 4-5 (henüz tam kararımızı verememiş olsakta) tatile çıkmayı düşünüyoruz.Kısmetse 16 sı geri döneceğiz.İlk 3 gün evde tatil hazırlığı yapıyor olacağım.Aslında şimdiden başladım desem yalan olmaz.İlk tatilimiz olduğu için biraz tereddütlerim var.ÖzellikleÇağan Ege'nin yiyecekleri hususunda bunda 1 yaşını doldurmamış ve henüz bizim yemeklerimizin hepsini yiyemiyor olması çok etken.O yüzden acaba nasıl yemek hazırlarım tek göz elektrikli ocak almalımıyım , araç buzdolabında yanımda yiyecek götürmelimiyim,kaynamış suyunu nasıl ayarlayacağım gibi kafamda bir sürü sorular var.

http://www.akillibebek.com/ sitesinde yazar Yıldız Bars "Şimdiki aklım olsa tatile neler götürürdüm " başlıkla aslına bakarsanız konuya biraz da olsa parmak basmış.Hemen listeme ekleme yaptım tabiki.

Bu güzel vesile ile yazılarıma bir müddet ara veriyorum.

İlk Bisikletimiz


Anneannemiz ilk bisikletimizi aldı ve başladık turlarımıza şimdilik balkonda ama çok yakında dışarda.

11.Ayımız Bitti Hızla İlerliyoruz İlk Yaşımıza






22 Mayısta 11. ayımız bitti.Doktorumuz 7.aydan sonra gelmenize gerek yok herhangi bir şey olmadığı durumda demişti ama biz 7.aydan sonra sürekli hasta olduğumuz için aksatmadan kendilerini ziyaret etmiştik.Bu ay Allaha şükür gitmedik tabi boy ve kilomuzu da öğrenemedik.

İlk yaşımıza doğru hızla ilerliyoruz.

20 Mayıs 2008 Salı

19 Mayıs Hafta Sonu ile Birleşince......




Aslında kızıyorum kendime 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı ama her nedense benim için ve gördüğüm kadarı ile çalışan kesim için bu bayramlar tatil olarak görülmeye başlanmış.Her resmi tatilde bu günü nasıl değerlendirebiliriz diye düşünüp günün anlamının farkına varamamak kötü bir şey.Bu şekilde düşünme sebebim ise hafta sonunun herşeye yetişmeme olanak vermemesi bir de dışarı çıktığınızda metre kareye iki kişi düşmesi böyle düşünmeye itiyor beni.Daha boş bir yer bulabilirmiyiz huzur bulup kuşların sesini dinleyebileceğimiz. Herhalde bunun için İstanbul'u terk etmek gerekecek.Bu sebeble hafta sonu Akyazı ya gittik" ne var oralar da diyeceksiniz" dedemler belli bir dönem için orada olduklarından ve Ege burunlarında tüttüğünden onları kıramadık ve ziyarete gittik.Ama bu kadar güzel geçeceğini düşünmüyordum.Doğanın güzelliği büyülüyor yeşili özlemişim, kuş seslerini, çiçekleri hatta böcekleri bile.Hava çok sıcaktı ama ağaçların altında ve dere kenarında oturmak o sıcaklığı hiç yaşatmadı bize.İstanbul'a 1,5 saat aslında hafta sonu karşıya geçmek ile aynı.İstanbul da hafta sonu kaosunu yaşamaktanda bu yolu çekmeye değer.Ege kitaplarında gördüğü ve sesini duyduğu hayvanların belli bir kesimini gördü.Kedi- köpek onu korkutmadı ama ineğin bağarması panik olup ağlamasına neden oldu...O yüzden en kısa zamanda hayvanat bahçesi ziyaret edilecek.Dedemiz bizi hergün değişik mesire yerlerine götürdü gezdirdi.İlk gün bulunduğumuz yerde Ege'yi yürütece bindirip bahcede gezindik.İlk başta şaşırdı sonrasında eve girmek istemedi.Aslında bu gezi bizim için bir deneyim oldu.Haziranın ikinci haftası Side'ye tatile gideceğiz gerçi bu gittiğimiz yol 1,5 saatti ama bize genede fikir vermeye yetti.Arabada giderken Ege problem çıkarmayacak gibi.Vardığımızdaki problem ise yemek konusu olacak.Şu 3 günlük tatilde tek kötü şey kilo kaybımızda.Nedense hiçbirşey yemek istemedik.Belki hastalığımızın geçiş evresi olduğu içindi.

Sonuç mutluluk-huzur-tatlı yorgunluk....

15 Mayıs 2008 Perşembe

Kuzum'un Hastalığı Devam Ediyor.......

Pazar günü anneler gününden itibaren kuzum hasta sebebsiz bir ateşi var.Diş mi dedik ama 39,6 dereceye varan ateş daha önceki diş çıkarmasında yaşamamıştık.İki kere hastaneye gittik idrar tahlili kan tahlili hiç bir şey çıkmadı.Sonrasında kulak burun boğaz olabilir dedik ona da gittik herşey güzel herhangi bir durum yok dediler.Peki nedir bu ateş... Sebebsiz " virus" dediler.Peki ne zaman geçer 1 hafta sürer dediler.Bugün 5 gün biraz önce yine evi aradım ateşi çıkmış ve ilaç vermişler.Eve gittiğimde kuzumu gözleri baygın bir şekilde görmek beni kahrediyor.Yine bile bazen onu güldürmek için yaptıklarımıza gülmeye çalışıyor.Kuşumun kilosu ortalamanın altında..Hastalık daha da vurdu şimdi giysileri bile düşmeye başladı belinden tam toparlanır gibi oluyoruz sonrasında bir hastalık bizi mahvediyor.O hastalık döneminde başını gögsüme yaslaması yok mu işte o an dünya dursun istiyorum.Bana aşırı düşkün oldu yanımda yatırmaya başladım benimle birlikte yatınca uyuyor gözlerini açıp beni görünce uyumaya devam ediyor onun o kokusu yok mu cennet kokusu bu olsa gerek.


Kilomuzdan bahsedince acaba yemek öğünlerimiz mi eksik diye düşünmeye başladım.



09:00 Kahvaltı (1 gün ara ile 1 yumurta sarısı, peynir, ceviz,pekmez)


12:00-12:30 Meyva


14:00-15:00 Öğle Yemeği (etli,tavuklu şehriye,balık-tarhana,kıymalı veya zeytinyağlı sebze)


17:00-17:30 Yoğurt (içine meyva konularak yada sade)


20:00-20:30 Akşam Yemeği


Bunun haricinde akşam hazırlamama rağmen Aptamil maalesef içmiyor.Sabah 08:00 kalkıyor ama bir şey yemiyor.09:00 da kahvaltıyı zorla yediriyoruz.İştahsız bir çocuk mu yoksa benim yemek düzenim mi eksik anlayamadım.Ama 3 saat ara olmassa zaten yedirmek mümkün değil ağzını açmıyor.Uzmanlar zorla yedirmenin de çözümden daha ziyade daha kötü olacağını vurguladıkları için zorlamak da istemiyorum.22 mayısta doktor kontrolümüzde bu konuyu dile getireceğim.


Ama ilk önce kınalı kuzum iyileşsin.....















12 Mayıs 2008 Pazartesi

Anneler Günüm(üz) Kutlu Olsun



İlk defa bir anne olarak anneler günü geçirdim.Gerçi eşim bu konularda hassastır henüz anne adayı bile değilken anneler günümü unutmaz hatta hediye bile alırdı.Bu sene en büyük ve en güzel fark ise anne olduğumu gerçekten hissetmemdi.Artık hayatımızda Çağan Ege'miz vardı.Gerçi biraz buruktuk nedeni ise kuzum gene ateşlendi.Kendime kızdım cumartesi günü hava güzel değildi ama sırf bir hafta evde hiç hava almıyor diye biraz dışarı çıktık.Belki sebeb bu değil ama yine de kendimi suçlu hissetim.Anne olmak çok farklı bir duyguymuş bunun için gerçekten anne olmak gerekiyor.Sabaha kadar gözümü kırpmadım kuzumun ateşi daha fazla çıkarda farkına varmam diye.Bütün gece ateşin verdiği huzursuzlukla yarı uykulu baktı bana kuzum.Sanki birşeyler yap anne der gibi.Sabahleyin biraz ateşi düşmüştü.Umarım akşam yine ateşi yükselmez.




Kuzum benim anneler günü olduğunu henüz bilemesende bana bu duyguyu hissettirmen inan herşeye bedel.İyi ki geldin hayatımıza, sen bizim canımız'sın.




5 Mayıs 2008 Pazartesi

Çabuk Geçen Hafta Sonu



Cumartesi babamız yoktu.Oğlumla ikimiz sabahtan başladık gezmeye.İlk önce babaannesi ile birlikte Carrefour'a gittik aslında hafta sonu bir daha bu gibi yerlere gitmeyeceğime söz vermiştim ama sabahtan olunca problem yaşamadık.Sonrasında büyük dedemiz geçen sene 3 mayısta aniden kalp ameliyatı olmuştu.Hatta o zaman hamileydim bizim için bir şok olmuştu çünkü bir rahatsızlığı yoktu.Bir sene olmuş o yüzden bize yemek ismarladı.Büyükanne, Nigar annem ben ve Çağan Ege mangal keyfi yaptık.Oradan da yetinmeyip sonrasında annaenneyi ziyarete gittik eve çıkmadan anneannenin komşusu Kadriye teyzemize uğrayalım Çağan Ege yi torunu Sude ile tanıştıralım istedik.Sude Ege'den 2 ay küçük.Henüz emekliyemiyor ama çok güzel kleopatra pozu verdi bize ve bizi çok güldürdü.Sevimli tatlı mı tatlı Sude en kısa zamanda tekrar görüşmek üzere.

2 Mayıs 2008 Cuma

Çiçeğim Çiçek Açtı...


Hep görüp özenirdim Orkide çiçeklerini, ama hassas bir çiçek olduğunu bildiğim için hiç alma girişiminde de bulunmamıştım.Taki eşim geçen yaz alana kadar.Ama o güzelim çiçek 1 ay sonra tüm çiçeklerini döküp kuruduğunda ki üzütümü anlatamam.Su vermekten ve takip etmekten hiç vazgeçmedim 1 ay kadar öncesinde baktım bir fidan topraktan çıkmış inanamadım.Evet çiçeğim çiçek açtı ve ben çok mutlu oldum......
 
Template by suckmylolly.com