Çığıran Çağan Ege

Artık çığlık çığlık bağarmaya başladık.Ya kendi sesini tanımaya çalışıyor ya da "bekleyin biraz daha büyüyünce bakın size neler neler yapacağım hazırlıklı olun" demeye çalışıyor.Artık yere aktivite kösesi yaptık.Sağ ve sola dönebildiği gibi önceden yüzüstü dönerken kolunu kurtaramazken şuan rahatlıkla kolunu çıkarabiliyor ama bu seferde ağzımızın suyu bol bol aktığından hemen sırılsıklam oluyor her yer.Bir de kusması var tabiki...Diş bekliyoruz en kısa zamanda o kadar çok kaşımaya başladık ki önceden emzik başı ile kaşıdığı dişlerini şuan emziğin tersi sert kısmı ile kaşımaya başladı ve tabi uykusuz gecelere devam.Dün akşam saat 01:00 de ikimizde aktivite kösesindeydik tabi bir farkla o cin ben ise kendinden geçmiş vaziyette.
Ek besinlere henüz geçmedik anne sütü ile idare etmeye çalışıyoruz ama öyle bol bol değil her öğlen babası gelip sütü alıp eve götürüyor.Kısaca ben sağıcı babası taşıyıcı.Bu şekilde de süt yetmeyince o zaman kaşık maması veriyoruz pek sevdiğimiz söylenemez.
Salı günü süt iznine ayrılmışken elma suyunu denemek istedim.2 hafta öncesinde zaten cam rende almıştım ama bir türlü kısmet olmamıştı.Bu sefer denedim :))
okuduğum yerlerde ilk meyvanın suyunun verilmesini söylüyordu ama ben püre halinde verdim.Galiba sevdi henüz kaşığa alışık olmadığımızdan elmayı döke saca yedik.
Geçen hafta sonu ise arkadaşlarımızın bebeği Cem'i görmeye gittik.Cem 10 ekim doğumlu.Yani bizimkisi abi oldu artık .. Gerçekten de yan yana gelince farkı daha iyi anladım.Yabancılık çekmedi ben ağlayabilir diye düşünürken çünkü daha öncesinde Nurdan-Murat abisini görünce ağlamıştı.Artık rahat rahat gezilebilecek galiba... Ya o bize alışıyor ya biz ona...