26 Ağustos 2008 Salı

Artık Yürüyoruzz......

Akranlarına göre biraz geç olsa da artık yürüyoruz.Kendime güvenimiz 2 hafta önce başladı bir kaç kere düştükten sonra ki 1 tanesi biraz kötü bir düşüş olmuştu.Kafasında ki şişlik dedesi tarafından farkına varılmış bakıcımıza hemen sert bir şekilde sorulmuş halbuki kızın bir günahı yok.Günah keçisi benim.Sürekli benim gözetimimde iken birşeyler oluyor zaten.Ama artık Ege 'yı zapdetmek çok zor olmaya başladı.Arkamı 1 saniyeliğine döndüğümde yerde otururken ayağa kalkmış hatta kanepeye tırmanmış oluyor.Yürümenin verdiği heyecanla hele tek elimizden tutup yürüdüğümüzde koşuyor adeta bununla birlikte gülücükler ve çığlıklar atıyor.Malum artık özgürlüğünü ilan etti sayılır.Evin her köşesini gezmek istiyor.Artık kendi odamızda da yatmaya başladık.Bu da biraz geç oldu ama ben pişman değilim şahsen onun kokusunu hissetmek bambaşka bir duygu.

Geçen hafta ailecek yine izinliydik.Bir yerlere gidemedik ama çok güzel bir hafta geçirdik.


Şu sıralar ise en büyük derdimiz ayakkabı problemi.Kifidis almaya karar vermiştik.Ama mağazaya gittiğimizde (aslında satıcının bu yönünü çok beğendim) Ege'yi yürütmemizi istedi tabi o zaman bu kadar kendine güvenli yüreyemiyordu denge problemi vardı ve bu şekilde ayakkabı vermek istemediğini söyledi satıcı .Dışarıya çıktığımızda ise Ege 'nin yürümek istemesi bizi zor durumda bırakıyordu herhangi bir ayakkabı da giydırmek istemiyoruz özellikle altı sert ayakkabı giydirilmemesini söylemişti doktorumuz.Daha öncesinde ise Bobux'un ilk adım ayakkabısından almıştık.Fakat biraz büyük geldi bir küçüğü ise şuan için tam oldu.Halbuki parmak ucunda 1 cm boşluk kalması gerekiyormus.Fakat oradaki kişi ise Kifidis'in zararlı olduğunu şayet bir problem yok ise tam ortopedik ayakkabının çocuk için zararlı olacağını söyleyerek kafamızı karıştırdı.Bizde hafta içi gezinirken herhangi bir mağazadan altı yumuşak bir ayakkabı aldık şuan için onunla idare etmeye çalışıyoruz.


Çağan Ege ise bu sıralar sokak kuşu oldu.Sürekli olarak kapıyı göstererek dışarı çıkmak istiyor.Akşamları kampa gidiyoruz Ege'yi müzikli oyuncaklara bindiriyoruz ilk başlarda bunlardan çok korkuyordu şimdi yavaş yavaş alışmaya başladı tabi sonrasında herhalde ağlayacak beni bindirmiyorsunuz diye :) oyun parkında salıncakta sallıyoruz çayımızı içip ,hava alıp geliyoruz.Kışın ne yapacağız bakalım Ege Paşa'yı nasıl zapdedeceğiz.



14 ayımız bittiği şu günlerde Ege baba demeyi çoktan öğrenmişti.(kıskançlıktan yazmadım galiba :)) şimdi ise anne (ınnnne) demeyi öğrendi.Kimin kim olduğunu zaten biliyor babanne,dede,kıvanç, anne, baba nerede dediğimizde o küçücük parmağıyla gösteriyor.Kendini de biliyor artık"Ege nerede" dediğimizde elini göğsüne 2-3 kere vurarak gösteriyor..

Birde kendi kendince bizlerin anlayamadığı bir dilde bazen konuşuyor.Ama onun haricinde bazı kelimeleri de söylemeye çalışıyor . Ama biraz kırparak mesela çiçeğe "çi" diyoruz.

Hele ki bu sabah uyandığında ınnne demez mi ? anne olmanın en güzel yanlarından birini yaşadım.

Bu aralar vücüdumuzu tanımaya başladık kulak, göz, ayak ve tabiki pipi.(dedesi öğretmiş, Beyaz'ında bu konuda esprileri mevcut ya -anlaşılan gelenek halen devam ediyor.)
Ayrıca büyük dedemiz bize çok güzel sandalye almış.Kendisine teşekkür ederiz.
 
Template by suckmylolly.com